13 Aralık 2011 Salı

Borcun Vadesi


İyi yürekli bir vezir, yoksul ve muhtaçlara devlet hazinesinden borç para veriyor, borç alanlar, "Bunu ne zaman geriye ödeyeceğiz?" diye sorduklarında, "Padişahımız ölünce ödersiniz" diye cevap veriyordu Bu duruma tanık olan bir adam bir gün Padişaha, "Efendimiz sizin veziriniz devletinizin hazinesinden muhtaçlara borç para veriyor, vadesini de sizin ölümünüze bağlıyor Demek ki niyeti kötü, sizin bir an önce ölmenizi istiyor, siz ölünce de paraları zimmetine geçirecek" diye gammazladı Bu gammazlık üzerine padişahın vezirine karşı kalbi bozuldu Kendisini huzuruna çağırıp söylenenlerin doğruluk derecesini ve maksadının ne olduğunu sordu Vezir sıradan bir vezir değildi

12 Aralık 2011 Pazartesi

ALGILAMA

O gün gökyüzünde şimşekler cakiyor, yagmur bardaktan bosanircasina**
yağıyordu.
Küçük kız her sabah oldugu gibi annesinin sesiyle uyanmis,
kahvaltısını etmiş ve okuluna gitmek uzere yola cikmisti.
Ancak şimşekler birbirinin peşi sıra o kadar gurultuyle cakiyordu ki,
küçük kızın annesinin içini bir endişe kaplamisti

28 Kasım 2011 Pazartesi

YAŞAMIN FISILTISINI DİNLE...



Zengin bir adam mercedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu. Birden,  yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü.

Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca,  arabası kaldırım taşına çarparak durabildi.

Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya  ve “Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin” diyerek bağırmaya başladı.

31 Ekim 2011 Pazartesi

İşte Einstein’dan 10 hayat dersi...



Albert Einstein çoğu insan tarafından dahi olarak görülür. Şu ana kadar yaşamış en etkili bilim insanı olmanın yanında teorik fizikçi, filozof ve yazardı. Bilime birçok katk ı sağlamış  Einstein’ın başarı sırlarını merak ediyor musunuz?

1 Ekim 2011 Cumartesi

Onyargi- Sabit Fikirlilik
Bir koyde tek basina yasayan; cocugu dogmadan once kocasi olmus hamile bir kadin,  kendisine arkadas olmasi acisindan dagda yarali olarak buldugu bir gelincigi evinde beslemeye baslar. Gelincik kadinin yanindan bir an bile ayrilmaz. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukca uysallasir. Bir kac ay sonra kadinin cocugu dogar.

11 Ağustos 2011 Perşembe

komik NLP

BAYANLAR İÇİN BÜYÜK FIRSAT, SÜRÜMDEN KAZANMAK İÇİN FİYATTAN DÜSTÜK.
- SON KATILMA TARIHI YOK HER DAİM BÜTÜN KADINLARA AÇIKTIR-
ONEMLI NOT:
SINIFLARIN ICERIGI SON DERECE BASİT OLMASINA RAGMEN KADINLAR İÇİN KARMASIK VE
ZOR OLDUGUNDAN HER BIR SINIF İÇİN EN FAZLA İKİ KISI KABUL EDILEBILECEKTIR, YADA BİR Mİ OLSA?
DERS 1: KONUSMADAN NASIL OTURULUP, FİLM İZLENİR?
BU DERSTE ÖGRENCİLERİMİZE; FİLM İZLENİRKEN, KONUNUN DAGITILMAMASI FİLMDEKİ JÖNLE ESİNİ AYNI KEFEYE KONYMAMASI,
BU FİLMİ NEDEN İZLİYORUZ,

8 Haziran 2011 Çarşamba

BAŞLANGIÇ NLP UYGULAMASI



Resimdeki sinema salonunda tek başına olduğunuzu hayal edebilir misiniz ? Aynı karanlık ortamı ve ışık düzeyini zihninizde oluşturup salona göz gezdirin.ve hatta yapabiliyorsanız salonun içinde farklı koltuklara oturun.Bu uygulamayı mümkün olduğunca çok yaparak otomatikleşmesini sağlayabilirsiniz.Ve artık bu sinemadaki filmlerde tek bir oyuncu, tek bir seyirci,tek bir yönetmen,tek bir film oynatıcı  olacak....o kişi tabii ki SİZSİNİZ...

6 Haziran 2011 Pazartesi

TEMSİL SİSTEMLERİ

DOKUNSALLAR

Bir mağazada gördüğü ürünleri satın alırken mutlaka dokunan kişiler hiç dikkatinizi çekti mi?


ya da konuşurken çok ağır konuşan,bu sırada düşündüğü çok belli olan insanlar?(Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz'ı hatırladınız değil mi?)


işte bu özellikler dokunsal temsil sistemi baskın olan kişilerin en belirgin özelliklerindendir.Diyaframın altında ,derin nefes alan dokunsalllar rahat ve gevşek bir duruşa sahiptirler.


Dokunsal bir öğrenciye bir bilgi aktarımı yapılırken deneysel metodlar kullanmak,o deneyi öğrencininyapmasını sağlamak başarıyı maksimum seviyeye çıkarır.İlişkilerde dokunsal bir kişiye görsel ve işitsel kavramlarla hitap etmek yerine elini tutarak iletişim sağlamak uyumu kolaylaştırmaya yarar

2 Haziran 2011 Perşembe

TEMSİL SİSTEMLERİ

İŞİTSELLER

Tüm göğüsleriyle nefes alan(diyaframın tam ortası ) işitseller ; bir olayı hatırlamaları gerektiğinde ,o olayla ilgili  tüm sesler zihninde canlanır.bir hayal kurduğunda da aynı durum geçerlidir.ve bu anlarda göz bebekleri kulak hizasına yönelir.tahmin edebileceğiniz gibi müzisyenlerin işitsel temsil sistemleri baskındır.

30 Mayıs 2011 Pazartesi

TEMSİL SİSTEMLERİ





Geçmişle ilgili bir anınızı hatırladığınızda aklınıza ilk ne gelir? ya da hayal kurarken?

bir görüntü mü, o anla ilgili sesler mi yoksa ?


İnsanlar ; bazı duyularını  diğerine göre daha baskın veya daha az kullanır.daha etkin kullandığı duyuları öncelikli temsil sistemini teşkil eder ve bu temsil sistemi dış çevreden bilgi alınmasında da çok etkilidir.Etkili iletişimin sağlanmasında meta programlarla birlikte ,temsil sistemlerinin farkındalığı çok önemlidir.Öncelikle bu temsil sitemlerini ve bu sistemlere sahip kişilerin belirgin özelliklerini örneklerimizle açıklayalım:



GÖRSELLER

Dünyayı görüntülerle algılayan görseller; hızlı bir konuşma stiline sahiptirler.ve öyleki kurdukları cümlelerde  görsel ağırlıklı kelime ve fiiller kullanırlar (görmek vb..)

27 Mayıs 2011 Cuma

ESNEKLİK YASASI

İstediğiniz bir amaca ulaşmak için bir yöntem izliyorsunuz ve başarılı olamadığınızı görüyorsunuz.Bu durumda ne yaparsınız?aynı yöntemle tekrar başarılı olmayı mı umarsınız yoksa yeni metodlar mı denersiniz.NLP' de esneklik yasası ; eski yöntemin başarısızlığında yeni bir yolun izlenmesine teşvik eder.Esnekliğimiz arttıkça sisteme olan hakimiyetimiz de artar.Çünkü nlp mükemmeliyetlik yolunda çözümler üreten tekniklere sahiptir.


Bu yasa ile umutsuzluk ;yerini umuda bırakır.başaramadım yerine nasıl başarırım demeye başlarız.

26 Mayıs 2011 Perşembe

EĞER DÜNYADA BİR KİŞİ BİLE BİR ŞEYİ YAPABİLMİŞSE BUNU BENİM DE YAPABİLMEM MÜMKÜNDÜR

Her alanda başarılı olmuş insanşları görüp imrendiğimiz çok olmuştur. bunu yapamayız dediğimiz de.Bu cümlemiz ile  zaten kendimize yapamayacağımıza dair sınırları koymuş oluruz.Nlp teknikleri ile(modelleme,temsil sistemleri vb.) bir başkasının kazandığı başarıyı bizim de elde etmemiz mümkündür.Yeter ki önümüzdeki engelleri kaldıralım.İlk engelimizde önyargı ve paradigmalarımızdır.Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar ümit etme hatasından kurtulmak da atılacak ilk adımdır.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

ŞU ANKİ DAVRANIŞIMIZ ŞUANDA MÜMKÜN OLAN EN İYİ SEÇENEĞİMİZİ SİMGELER

Pişmanlığın ve "keşke " kelimesinin anlamsızlığını ortaya koyan bir ilkedir.Ne için,nasıl karar verdiysek ,unutulmamalıdır ki o kararımız; o anki en iyi seçeneğimizdir.

24 Mayıs 2011 Salı

HER DAVRANIŞ BİR ADAPTASYONDUR

 "Normal" kelimesi her insana göre değişebilen bir kavramdır .Ülkemizde  normal karşılanan bir hareket bir başka ülkede anormal bir hareket olarak algılanabilir.Veya dün son derece mantıklı görünen bir davranış bir başka zaman diliminde saçma olabilir.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

DAVRANIŞ BEN DEĞİLDİR

insanların yaptığı en büyük iletişim hatalarından biri de yapılan davranışların o kişinin benliği olduğu yanılgısıdır.oysaki davranışlar  "ben" den öte bir olgudur.değiştirilemez ama davranışlar kolaylıkla düzenlenebilir.Bu konuda kullandığımız yanlış cümlelerden örnekler verecek olursak;

20 Mayıs 2011 Cuma

İLETİŞİM=TEPKİ

İletişim; verilen mesajın alınan tepkiyle uyumlu olmasıyla anlam taşır.Etkili bir iletişim kurmak isteyen birey ; beklediği tepkiyi almak için her yolu dener ve aksi bir durumda bunun kendisinin bir hatası olduğunun bilincinde olur
İletişimde amaç, karşımızdaki kişinin istediğimiz sonucu  alabileceğimiz tepkiyi vermesini sağlamaktır

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Küçük Şeyler

                   
İkiz kulelere saldırı sonrasında , binadaki firmalardan birinde hayatta kalanlarla yapılan sabah toplantısında, o toplantıya katılanlar, 11 Eylül sabahı İŞE NİÇİN GEÇ KALDIKLARINI anlatmışlar.

17 Mayıs 2011 Salı

EN DOĞRU BİLGİ DAVRANIŞTADIR.

Dil'in deneyimin ikinci derecede temsili olduğunu belirtmiştik peki birinci temsilci hangisi?

16 Mayıs 2011 Pazartesi

ZİHİN VE BEDEN AYNI SİBERNETİK SİSTEMİN BİR PARÇASIDIR

Zihin ve beden birlikte hareket eder. Duygular, fizyolojik tepki, iç
işlemler, algısal bilgi ve davranışsal tepki hepsi art arda
gerçekleşir. Birbirlerini aralarında bir ayrım yokmuşçasına etkiler.

12 Mayıs 2011 Perşembe

DİL DENEYİMİN İKİNCİ DERECE TEMSİLİDİR

Dil deneyim değildir. Sadece deneyimi (gördüklerimizi) tarif etmek ya da sembollerle ifade etmek için kullandığımız sözcüklerdir. Ama hepimiz farklı duyusal deneyimler yaşadığımız ve bu deneyimlere farklı anlamlar verdiğimiz için, sözcükler her birimiz için farklı anlamlar ifade eder.Farklı algılama süreçlerinden geçirilen deneyimler her bireyde farklı cümlelerle açığa çıkar.Bir önceki varsayımda örneklememizde A ve B 'nin kendi haritalarıyla deneyimlerini nasıl algıladıklarını gördük .Bu aşamada; bu durumu dış dünyaya yansıttıklarınde kullanacakları sözcükler ile daha net ortaya çıkacaktır.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

HARİTA, BÖLGENİN KENDİSİ DEĞİLDİR

Nlp'nin "HARİTA, BÖLGENİN KENDİSİ DEĞİLDİR"varsayımı; her bireyin farklı bir haritaya sahip olduğunu anlatır.Güçlü,etkili  bir iletişim ; diğer bireylerin sahip oldukları dünya haritalarını anlamak ve takdir etmekle mümkündür.

"güzellik" kavramının her insana göre farklı anlamlar içermesi; her bireyin farklı filtre ve zihin haritasına sahip olmasından ileri gelmektedir.Aynı şekilde barış,özgürlük,eşitlik gibi kavramların algılanmasında da zihin haritalarının farklılığını gözönüne aldığımızda ,günümüzdeki savaşların,çatışmaların sebebini rahatlıkla anlayabiliriz.

Bu konuda yapılacak en önemli şey algılama filtrelerimizi değiştirerek  kısıtlı haritalardan kurtulma gayretidir.Nlp teknikleri ; bu sorunu ,sanılandan kolay bir şekilde aşmamızı sağlayacaktır.

Dış dünyadan aldığımız bir veriyi kendi süzgecimizden (paradigmalarımızdan) geçirip tekrar dış dünyaya aktardığımızda  ortaya çıkan değişim herşeyi açıkca ortaya koymaktadır.

Bu varsayımın bilincinde olan  (A) ve olmayan(B) iki insanı düşünelim.


A 'nın ve B'nin bir işbaşvurusunda bulundukları senaryoda;   her ikisi  de işverenden "hayır" cevabı almışlardır.

Haritayı bölgenin kendisi olarak kabul eden A; bu "hayır " kelimesine, kendi algılama filtrelerini kullanarak çeşitli anlamlar yükler.Çok basit bir "hayır" kelimesini "kendisini işe yaramaz, beceriksiz" vb. olumsuz sıfatlarla doldurarak gerçeklikten uzaklaşır.

Ancak ; aynı "hayır" cevabını alan B; bu kelimenin bir başarısızlık olmadığını ,çeşitli haklı sebepleri olabileceğini ve bunun bir başarısızlık değil aksine bir "DENEYİM" olduğu sonucuna varır.

Gelecek  için umuda  ve başarıya sahip olacak kişi sizce hangisi?

ve şunu unutulmamalıdır ki; yolunu kaybeden biri için haritanın yanısıra bir PUSULA'ya  ihtiyaç olabilir. 




BAŞLANGIÇ NOKTASI

İşlerin kötüye gideceğini söyleyip duruyorsanız bir kahin olma şansınız çok yüksektir.
Isaac Singer

Kötümser “yapılamaz” der.
İyimser “yapılabilir” der.
Motivasyona sahip kişi ise, “yaptım” der.

Eğer her sabah gününüze başlamadan önce sizi motive edici mesajlar dinleseydiniz, zihniniz, yüreğiniz, ruhunuz coşku ve heyecanla dolsaydı, gününüz nasıl geçerdi?
Bir arkadaşınız, eşiniz veya patronunuz sizinle ilham veren, enerjinizi artıran “Yapabilirsin! Başarabilirsin!” mesajlarıyla dolu bir konuşma yapsaydı içinizdeki gerçek potansiyelinizi ortaya çıkarmak için içsel gücünüzü kim bilir nasıl kullanırdınız?
Karşılaştığınız her sorunun, zorluğun üstesinden gelebilecek kadar güçlü ve enerjik hissederdiniz kendinizi değil mi?
Her şeyi yapabilme, her şey olabilme, yaşamınızın her boyutunu istediğiniz şekilde değiştirme gücüne sahipsiniz.
Bu köşede düşüncelerinizi uyarmayı, yüzünüze tebessüm kondurmayı, yüreğinizi umutla, ruhunuzu coşkuyla doldurmayı amaçlıyorum.
Bir turist, ziyaret ettiği kasabanın yaşlı marangozuna sorar: “Bu kasaba neyi ile ünlüdür?” Yaşlı adam yanıt verir: “Bu kasaba, dünyada gidebileceğiniz her yerin başlangıç noktasıdır. Buradan başlayarak istediğiniz her yere gidebilirsiniz.” Yaşlı adam ne kadar haklı. Oysa çoğumuz yaşamın zenginliğinin hazzına varabilmek için önce başka bir yerde olmamız gerektiğini sanıyoruz; önce bir noktaya gelelim, özlem duyduğumuz şeylere kavuşalım ondan sonra mutlu olmaktan bahsedebiliriz. Şimdi ve buradayız. Başka bir yerde ve zamanda olmamız imkansız. Oysa, yaşamımızda alacağımız kararlar? “Eğer” sözcüğü yönetiyor.
Eğer üniversiteden mezun olursam mutlu olacağım.
Eğer sevdiğim kişiyle evlenirsem mutlu olacağım.
Eğer çok para kazanacağım bir işe girersem mutlu olacağım.
Eğer… Eğer… Eğer… Bu Eğerler olduğumuz yerden başlamamızı, şimdi ve burada olmamızı engelliyor.
Gücümüzü ve mutluluğumuzu baltalıyor. Anın harikulade hazzını yaşamaktan bizi alıkoyuyor. Şu anda başlangıç noktasındasınız. Dışarıdan kazanacağınızı sandığınız güç içinizde, burnunuzun dibinde.
Hayatınızı kazanmak adına, hayata katlanırken hayatınızı kaybediyor olabilirsiniz.

UMUT KÖR İNANÇ DEĞİLDİR

UMUT KÖR İNANÇ DEĞİLDİR

Her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır. Her gecenin peçesinin ardında tebessümle bekleyen bir şafak vardır.

Halil Gibran

  
Özgüven, yaşamınızdaki sorunları çözümleyebilme yeteneğidir; çabayla artan, gelişen bir yetenek. Güven, alçakgönüllülük, umut ve cesaret karışımından oluşan bir iksirdir.
Alçakgönüllülük nedir? Bugünün yepyeni bir gün, bu anın yepyeni bir an olduğunun bilinciyle kendimizi ve başkalarını geçmişteki anların deneyimiyle yargılamamak demektir. Alçakgönüllülük her yeni anın değişimi içerdiğini bilmektir. Dün kötü olan bir kişinin bugün iyi olabileceği düşüncesine açık olmak demektir.
Umut nedir? Umut, olasılıkları ve olanakları görebilmek demektir. Umut, kör inanç değildir. Umut imkanları görebilme ve değerlendirebilme kapasitesidir.
Cesaret nedir? Cesaret, onurlu bir şekilde kendine güvenerek bilinmeyene doğru gidebilme yeteneğidir. Cesaret, bilinmeyeni bilinir kılma çabasıdır. Ve sonuçlarının sorumluluğunu üstlenebilme yeteneğidir.
Güven bu yüzden alçakgönüllülük, umut ve cesaret karışımından oluşan bir iksirdir. Güven, kaybetme duygusu kazanma olasılığından büyük bile olsa duyulan emin olma duygusudur.
Zengin tanıdığım alçakgönüllülükten de, umuttan da, cesaretten de yoksun. Serveti bir anda sıfırlansa bir hiç olduğunu biliyor. Zekasını kullanamamış, yeteneklerini geliştirememiş ki.
Bir çiftçi, yerde bulduğu bir kartal yumurtasını, tavuk yumurtası sanarak çiftliğine götürmüş. Kuluçkaya yatan tavuğun altına koymuş. Tavuk, kartal yumurtasını da kendi yumurtası sanarak kuluçka döneminde koruyucu kanatları altında tutmuş.
Civcivler ve kartal yavrusu yumurtadan çıkmış. Kartal yavrusu, tavukların ve civcivlerin davranışlarını taklit ederek kanat çırpmış, eşinmiş, darı tanelerini ve solucanları yemiş. Kendisinin bir tavuk olmadığını düşünmek aklına bile gelmemiş.
Bir gün küçük kartal gökyüzünde uçan kocaman bir kuş görmüş. Bu olağanüstü yaratığa hayranlıkla bakmış. En yakınındaki tavuğa bu kuşun ne olduğunu sormuş. Ona “kartal” derler yanıtını almış. “Ben de kartal olmak istiyorum” demiş küçük kartal. “Saçmalama” demiş tavuk. “Haddini bil. Sen asla kartal olamazsın. Sen bir tavuksun. Bunu kabul et.” Küçük kartal boynunu eğerek, toprağı eşelemiş. “Galiba haklısın” demiş.
Küçük kartal yaşamı boyunca tavukların arasında yaşamış. Asla potansiyelini bilemeden. Asla gökyüzünde özgürce dolaşabileceğini bilemeden. Beş on santimetre yükseğe kadar kanat çırpıp daha fazlasını yapabileceğini, gökyüzüne ulaşabileceğini bilemeden. Asla tavuklardan farklı şeylerle beslenebileceğini bilemeden.
Çünkü, kartal olmanın imkansız olduğuna inanmış.
Ve kartal bir tavuk olarak ölmüş.
Hedefleriniz ortalamanın üzerinde olsun.
Rüya görmeye cesaret edin. Rüyalarınızı gerçekleştirmeye cesaret edin. Olmak istediğinizi cesaretle olun.
Bir kartal olarak doğdunuz. Tavuk bilinciyle yaşamınızı sürdürmek doğanıza aykırı. Tavuk bilincinin sizi rüyalarınızı gerçekleştirmekten alıkoymasına izin vermeyin. Ama öncelikle bugüne dek tavuk bilinciyle yaşadığınızın ama kartal bilinci potansiyeline sahip olduğunuzun farkında olun. Tavuk gibi düşündüğünüz ve davrandığınız sürece kartal olamaz ve göklere yükselemezsiniz.
Mücadeleyi kaybetseniz bile.
Yaralansanız bile.
Umutlarınızı yitirseniz bile.
Servetinizi, ününüzü yitirseniz bile.
En kötü şey başınıza gelse bile.
Büyük bir şansı kaçırsanız bile.
Cesaretinizi kaybetseniz bile.
Şimdi ne yapacağınızı düşünün. Tavuk bilinci pes eder, kartal bilinci şöyle bir silkelenir ve yeniden gökyüzüne yükselir

HUZURLU OLMAK İÇİN 100 ÖNERİ

HUZURLU OLMAK İÇİN 100 ÔNERİ



01. Ufak şeyleri dert etmeyin.
02. Kusursuz olamayacağınızı kabullenin.
03. Rahat ve ılımlı insanların çok başarılı olamayacakları düşüncesini bir yana bırakın.
04. Olumlu ve olumsuz düşünce kartopunun çığ gibi büyüme etkisini göz önüne alın.
05. Sevgi kapasitenizi geliştirin.
06. Unutmayın: Öldüğünüz zaman yapılacak işler listeniz hâlâ dolu olacaktır.
07. Kimsenin sözünü kesmeyin, cümlesini siz bitirmeyin.
08. Birisine bir iyilik yapın ve kimseye bundan bahsetmeyin.
09. Bırakın ilgiyi başkaları toplasın.
10. İçinde bulunduğunuz ânı yaşamayı öğrenin.
11. Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün.
12. Sabır geliştirme egzersizleri yapın.
13. Sevgi elini önce siz uzatın.
14. Kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı?
15. Gerçeği kabul edin: Hayat âdil değildir.
16. Arada sırada canınızın sıkılması yararlıdır: Bırakın canınız sıkılsın.
17. Strese dayanma gücünüzü azaltın.
18. Haftada bir kez yürekten gelen bir mektup yazın.
19. Sık tekrar edin: Hayat acil bir durum değildir.
20. Zihninizde özel bir bölüm açın.
21. Her gün bir dakikanızı, minnettar olduğunuz birini düşünmek için harcayın.
22. Tanımadığınız insanların gözlerine bakın ve gülümseyerek merhaba deyin.
23. Her gün kendinize biraz sessiz zaman ayırın.
24. Yaşamınızdaki insanları minik çocuklar ve yüz yaşında ihtiyarlar olarak düşünün.
25. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin.
26. Daha iyi bir dinleyici olun.
27. Savaşlarınızı akıllıca seçin.
28. Çöpü çıkarma sırasının kimde olduğunu hatırlamıyorsanız gidip siz çıkarın.
29. Eleştirme isteğinizi bastırın.
30. Daha ılımlı bir sürücü olun.
31. Unutmayın: İnsanı edindiği huylar oluşturur.
32. Bilmemenin verdiği rahatlığı duyun.
33. İpin ucunu biraz bırakın.
34. Bir bitki yetiştirin.
35. Yoga (ya da jimnastiğe) başlayın.
36. Erken kalkmaya alışın.
37. En inatla savunduğunuz beş iddianızı sıralayın ve bu konularda yumuşamaya çalışın.
38. Planlarınızda esnek olun.
39. Konuşmadan önce derin bir soluk alın.
40. Suçluluğu değil masumiyeti görmeye çalışın.
41. Sırf gırgır olsun diye, size yöneltilen eleştiriyi kabul edin. Göreceksiniz canınız yanmayacak.
42. Kendi görüşlerinizden tamamen farklı makale ve kitaplar okuyun ve bir şeyler öğrenmeye çalışın.
43. Zihninizi sessizleştirin.
44. Birisi size topu atarsa, bunu tutmak zorunda değilsiniz.
45. Olumsuz düşüncelerinize yüz vermemeye çalışın.
46. Öfkeniz kabarmaya başladığı zaman ona kadar sayın.
47. Sorunlarınızı öğretmeniniz olarak görün.
48. Biraz yüzünüz gülsün.
49. Bu da geçer.
50. Gevşeyin!
51. Bugününüzü son gününüzmüş gibi yaşayın. Öyle olabilir.
52. İç dünyanız için zaman ayırın.
53. Olağan şeylerdeki olağanüstülüğü arayın.
54. Kendi işinize bakın, kendinizi başkasının yerine koymayın.
55. Hayatı olduğu gibi kabul edin.
56. Yüreğinizin sezgisine güvenin.
57. Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun.
58. Daha sabırlı olun.
59. Kendi cenazenize katıldığınızı farz edin.
60. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin.
61. Ruh durumunuzu dikkate alın: Moralinizin bozuk olduğu zamanlar sizi yanıltmasın.
62. Hayat bir sınavdır. Altı üstü bir sınav.
63. Herkesin onayını alamayacağınızı unutmayın. Övgü ve yergi aynı şeydir.
64. Rasgele iyilikler yapın.
65. Bir davranışın ardındakini görmeye çalışın.
66. Gönlü bol olmayı haklı olmaya yeğleyin.
67. Bugün üç kişiye onları ne çok sevdiğinizi söyleyin.
68. Alçak gönüllü olmaya çalışın.
69. Kışa hazırlık (eksikleri gedikleri kapatma) telaşından kaçının.
70. Her gün birkaç dakikanızı sevecek birini düşünmeye ayırın.
71. Antropolog olun: Ön yargınızdan uzak, başka insanların yaşam ve davranış tercihlerini inceleyin.
72. Herkesin farklı olabileceği gerçeğini anlayın ve saygı gösterin.
73. Kendinize bir kamusal yardım konusu seçin.
74. Her gün en az bir kişiye beğendiğiniz bir özelliğini söyleyin.
75. Sınırlarınızı öne sürmeyin, yoksa sınırlı olursunuz.
76. Gördüğünüz her şeyde tanrının parmak izi vardır.
77. Başkalarının fikirlerinde biraz olsun doğruluk payı arayın.
78. Bardağın (ve başka her şeyin de) kırılmış olduğunu varsayın:
Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır.
79. Bu ifadeyi iyi anlayın: Nereye giderseniz siz oradasınız.
80. Kendinizi iyi hissettiğiniz zaman şükredin, kötü hissettiğiniz zaman ılımlı olun.
81. Postayla evlat edinin. Bir vakıf yoluyla bir çocuğa yardım edin
82. Yaşamı melodram olarak görmeyin.
83. Aynı anda birkaç şey yapmaya kalkmayın.
84. Fırtınanın Gözü'nde (karmaşanın ortasındaki sükûnet noktasında) bulunmaya çalışın.
85. Sahip olmak istediğiniz şeyleri değil, elde etmiş olduklarınızı düşünün.
86. Dostlarınızdan ve ailenizden bir şeyler öğrenmeye açık olun.
87. Bulunduğunuz konumdan mutlu olmaya bakın.
88. Hizmet vermeyi yaşamınızın değişmez bir parçası haline getirin.
89. Bir iyilik yapın ve karşılığını ne isteyin, ne de bekleyin.
90. Varlığınızı bir bütün olarak kabullenin.
91. Başkalarını suçlamayı bırakın.
92. Yardım etmeye çalışırken önceliğinizi küçük şeylere verin.
93. Unutmayın: Bundan yüz yıl sonra dünyada bambaşka insanlar olacak.
94. Sorunlarınıza olan bakışınızı değiştirin.
95. Bir tartışmaya girecek olursanız, kendi görüşünüzü savunmadan önce karşı tarafın savını anlamaya çalışın.
96. "Anlamlı başarı"nın tanımını bir kez daha yapın.
97. Duygularınıza kulak verin; size bir şey söylemeye çalışıyorlar.
98. Yaşamınızı sevgiyle doldurun.
99. Kendi düşüncelerinizin gücünü bilin.
100. "Daha fazlası daha iyidir" diye düşünmekten vazgeçin..

İLGİNÇ BİR HAYAT FELSEFESi

İLGİNÇ BİR HAYAT FELSEFESi

Jackson Brown tarafından, “çağdaş yaşam evliyası” edasıyla verilmiş öğütler, anlamlı ve doyumlu yaşamak için kullanılabilecek bir bilgelik demetidir. Aynı zamanda kigem.com’ un üyelerine tavsiye ettiği bir metindir.

Her gün üç kişiye iltifat et...

Yılda en az bir kez güneşin doğuşunu seyret...

İnsanların doğum günlerini hatırla...

İnsanların gözlerinin içine bak...

Sık sık “lütfen” de...

Bir müzik aleti çalmayı öğren...

Duşta şarkı söyle...

Değerli takılarını saklama, kullan...

Her baharda çimen ek...

İlk önce sen “merhaba” de...

Ucuz otomobil kullan ama sahip olabileceğin en iyi evi al...

Hiçbir zaman okumasan da iyi kitaplarIn olsun...

Kendine ve başkalarına karşı bağışlayıcı ol...

Pabuçların boyalı olsun...

Hak ettiğini düşündüğünde maaşına zam iste...

Ne satarlarsa satsınlar, çocuk satıcılardan daima birşeyler al...


Her yıl iki şişe kan bağışı yap...

Evde yapılmış tatlıları asla reddetme...

Sevinçleri erteleme...

Teşekkür mektuplarını geciktirme...

Hiçbir zaman, asla umudunu yitirme, mucizeler her gün oluyor...

Öğretmenlere, itfaiyecilere ve gece bekçilerine saygı duy...

Ülkeni koruyanlara saygı göster...

Mesleğinin dümenlerini öğrenmekle zaman yitirme, mesleğini öğren...

Oyunu kullan...

Zekanı eğlendirmek için kullan, başkalaryıla eğlenmek için değil...

Islık çal...

Çocuklarını eğit ama sevgini göstermeyi de ihmal etme...

Asla kimseyi başkasının avukatı olmaya teşvik etme...

Sarhoşken kimseye görünme....

9 Mayıs 2011 Pazartesi

NLP (neuro linguistic programming)

  Neuro ile;  insanların görme, işitme, hissetme, koklama ve tatma duyuları ve bu duyuların yönetildiği beyin ve sinir sistemi vurgulanır.
  Linguistic ile; yaşam deneyimlerinin dil vasıtası ile kodlanması, dilin deneyim edinme ve değişim süreçlerindeki etkisi vurgulanır.
Programming  Programming ile arzu edilen değişiklikleri gerçekleştirmek üzere, duygu, düşünce ve davranışlarımız üzerinde, bilinçli veya bilinçdışı akıl yardımıyla yapılan yeniden düzenleme biçimi vurgulanmaktadır.

1 Mayıs 2011 Pazar

NLP'yi Hangi Alanlarda Kullanabiliriz?
Birçok NLP kitabında NLP'nin kullanıldığı alanların listesi
yapılıyor. Eğitim, sağlık, terapi, satış, aşk-meşk ilişkileri,
evlilik, çocuklarla iletişim, iş hayatı vb. Bütün bunlar doğru.