11 Mayıs 2011 Çarşamba

UMUT KÖR İNANÇ DEĞİLDİR

UMUT KÖR İNANÇ DEĞİLDİR

Her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır. Her gecenin peçesinin ardında tebessümle bekleyen bir şafak vardır.

Halil Gibran

  
Özgüven, yaşamınızdaki sorunları çözümleyebilme yeteneğidir; çabayla artan, gelişen bir yetenek. Güven, alçakgönüllülük, umut ve cesaret karışımından oluşan bir iksirdir.
Alçakgönüllülük nedir? Bugünün yepyeni bir gün, bu anın yepyeni bir an olduğunun bilinciyle kendimizi ve başkalarını geçmişteki anların deneyimiyle yargılamamak demektir. Alçakgönüllülük her yeni anın değişimi içerdiğini bilmektir. Dün kötü olan bir kişinin bugün iyi olabileceği düşüncesine açık olmak demektir.
Umut nedir? Umut, olasılıkları ve olanakları görebilmek demektir. Umut, kör inanç değildir. Umut imkanları görebilme ve değerlendirebilme kapasitesidir.
Cesaret nedir? Cesaret, onurlu bir şekilde kendine güvenerek bilinmeyene doğru gidebilme yeteneğidir. Cesaret, bilinmeyeni bilinir kılma çabasıdır. Ve sonuçlarının sorumluluğunu üstlenebilme yeteneğidir.
Güven bu yüzden alçakgönüllülük, umut ve cesaret karışımından oluşan bir iksirdir. Güven, kaybetme duygusu kazanma olasılığından büyük bile olsa duyulan emin olma duygusudur.
Zengin tanıdığım alçakgönüllülükten de, umuttan da, cesaretten de yoksun. Serveti bir anda sıfırlansa bir hiç olduğunu biliyor. Zekasını kullanamamış, yeteneklerini geliştirememiş ki.
Bir çiftçi, yerde bulduğu bir kartal yumurtasını, tavuk yumurtası sanarak çiftliğine götürmüş. Kuluçkaya yatan tavuğun altına koymuş. Tavuk, kartal yumurtasını da kendi yumurtası sanarak kuluçka döneminde koruyucu kanatları altında tutmuş.
Civcivler ve kartal yavrusu yumurtadan çıkmış. Kartal yavrusu, tavukların ve civcivlerin davranışlarını taklit ederek kanat çırpmış, eşinmiş, darı tanelerini ve solucanları yemiş. Kendisinin bir tavuk olmadığını düşünmek aklına bile gelmemiş.
Bir gün küçük kartal gökyüzünde uçan kocaman bir kuş görmüş. Bu olağanüstü yaratığa hayranlıkla bakmış. En yakınındaki tavuğa bu kuşun ne olduğunu sormuş. Ona “kartal” derler yanıtını almış. “Ben de kartal olmak istiyorum” demiş küçük kartal. “Saçmalama” demiş tavuk. “Haddini bil. Sen asla kartal olamazsın. Sen bir tavuksun. Bunu kabul et.” Küçük kartal boynunu eğerek, toprağı eşelemiş. “Galiba haklısın” demiş.
Küçük kartal yaşamı boyunca tavukların arasında yaşamış. Asla potansiyelini bilemeden. Asla gökyüzünde özgürce dolaşabileceğini bilemeden. Beş on santimetre yükseğe kadar kanat çırpıp daha fazlasını yapabileceğini, gökyüzüne ulaşabileceğini bilemeden. Asla tavuklardan farklı şeylerle beslenebileceğini bilemeden.
Çünkü, kartal olmanın imkansız olduğuna inanmış.
Ve kartal bir tavuk olarak ölmüş.
Hedefleriniz ortalamanın üzerinde olsun.
Rüya görmeye cesaret edin. Rüyalarınızı gerçekleştirmeye cesaret edin. Olmak istediğinizi cesaretle olun.
Bir kartal olarak doğdunuz. Tavuk bilinciyle yaşamınızı sürdürmek doğanıza aykırı. Tavuk bilincinin sizi rüyalarınızı gerçekleştirmekten alıkoymasına izin vermeyin. Ama öncelikle bugüne dek tavuk bilinciyle yaşadığınızın ama kartal bilinci potansiyeline sahip olduğunuzun farkında olun. Tavuk gibi düşündüğünüz ve davrandığınız sürece kartal olamaz ve göklere yükselemezsiniz.
Mücadeleyi kaybetseniz bile.
Yaralansanız bile.
Umutlarınızı yitirseniz bile.
Servetinizi, ününüzü yitirseniz bile.
En kötü şey başınıza gelse bile.
Büyük bir şansı kaçırsanız bile.
Cesaretinizi kaybetseniz bile.
Şimdi ne yapacağınızı düşünün. Tavuk bilinci pes eder, kartal bilinci şöyle bir silkelenir ve yeniden gökyüzüne yükselir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder