5 Temmuz 2013 Cuma

İKİ SİMGE

Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla
oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt
köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri
siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli
o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup
duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde
tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt
köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak
için bir köpeğin yeterli olduğunu
düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden
ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden
illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak
istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine:
Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle
torununun sırtını sıvazladı.

- “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”
- “Neyin simgesi” diye sordu çocuk.
- “İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu
gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük
içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları
seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun
için yanımda tutarım onları.
Çocuk, sözün burasında; ‘mücadele varsa,
kazananı da olmalı’ diye düşündü ve her çocuğa
has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
- “Peki” dedi. “Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
- “Hangisi mi evlat?
Ben, hangisini daha iyi beslersem!”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder